Boynuzlu profesör zihin dağınıklığıyla ders anlatamaz!
Boynuzlu profesörün ünü, yalnızca akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda renkli zihin dağınıklığıyla da yayılmıştı. Her ders başlangıcında, öğrenciler merak ve heyecanla sırlarına yerleşir, acaba bugün hangi konuya dalacak diye düşünürdü. Kimi zaman formüllerle bezenmiş kara tahtalar, kimi zamansa tarih boyunca yolculuk içeren hikayelerle dolup taşardı. Bu beklenmedik anlatım tarzı, başta kafa karıştırıcı gibi görünse de, aslında öğrencilere yeni perspektifler sunarak merak içerikli bir öğrenme ortamı oluşturuyordu. Çünkü zihin dağınıklığı, bilginin keşfedilmemiş alanlarına açılan bir kapıydı ve bu profesör, o kapıyı aralamakta ustaydı.